featured
  1. Haberler
  2. Dergi
  3. Allah’ın rububiyette tek rab olduğuna iman

Allah’ın rububiyette tek rab olduğuna iman

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ALLAH ‘IN (cc) RUBUBİYET ‘TE TEK RAB OLDUĞUNA İMAN

Bir kimsenin Allah ’a iman bahsinde ikinci olarak gözetmesi gereken mesele Allah ’ı rububiyet tevhidinde birlemektir. Tek Rab olarak Allah ’ı (cc) kabul etmek tevhidin bir gereğidir.

Tevhid;
Lugatta: Birlemek, teklemek anlamına gelir Istılahta: Birlenmesi gereken hususlarda Allah ’ı birlemek ve hiçbir şeyi O ‘na ortak koşmamaktır.

Tevhid üç kısma ayrılır:
1)Rububiyet tevhidi
2) Uluhiyet tevhidi
3)İsim ve sıfat Tevhidi

Tevhid’in bu şekilde üç kısma ayrılmasının delili Allah ‘ın (cc) şu ayetidir.
“O göklerin ve yerin arasındakilerin Rabbidir. O ‘na kulluk et ve ibadetinde sabırlı ol, sen hiç O’nun adıyla anılan birini bilir misin?” (Meryem / 65)

Ayette geçen “O göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir.” kısmı, Rububiyet Tevhid ‘inin delilidir.
“O ‘na kulluk et, ibadetinde sabırlı ol” kısmı, Uluhiyet Tevhidi ‘nin delilidir. “Sen hiç onun adıyla anılan birini bilir misin?” kısmı ise İsim ve Sıfat Tevhidi ‘nin delilidir.

RUBUBİYET TEVHİDİ
Rububiyet Tevhidi; Allah ‘ı (cc) yaratıcı, rızık verici, işleri yöneten, yağmuru yağdıran olduğu konusunda, mülkünde ve idaresinde bir ve tek olarak kabul etmektir.

Rububiyet Tevhidi: Allah ‘ı (cc) Rab olarak birlemektir. Yaratıcı olarak yalnızca Allah’ın kabul edilmesidir. Allah’tan (cc) başka yaratıcının olduğuna inanan kimseler müslüman olarak isimlendirilmezler. Şüphesiz ki Allah (cc) yaratandır ve bu işinde ortak edinmemiştir. Rabbimiz buyurdu ki;

“Yaratmakta emretmekte ona mahsustur alemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir.” (A’râf / 54)

Yaratma ile ilgili başka bir ayette Rabbimiz buyurdu ki;
“O yeryüzündekilerinin hepsini sizin için yarattı.” (Bakara / 29)

Aslında insanlar Allah ’ın yaratması, rızık vermesi, yağmur yağdırması ve benzeri Rablik sıfatlarında ciddi ihtilaflar yaşamamışlardır. Bunlar tarih boyunca insanların ekseriyetle kabul ettiği meseleler olmuştur.
Rabbimiz Rasulullah ‘a (s.a.v) emrederek şöyle buyurmuştur:

“De ki gökten ve yerden sizi kim rızıklandırıyor? Gözlere ve kulaklara sahip olan kim? Ölüden diriyi diriden ölüyü çıkaran ve işleri yöneten kimdir? Diye soracak olursan sana Allah ’tır diyecekler. De ki: Bunları bildiğiniz halde hala nasıl sakınmıyorsunuz.” (Yûnus / 31)

Bunu ispat eden bir başka ayette ise Rabbimiz şöyle buyurdu;

“Onlara yeri ve göğü kim yarattı diye sorsan Aziz ve Alim olan Allah yarattı diyecekler.” (Zuhruf / 9)

Ayetlerde geçen bu hitaplar özel olarak Mekkeli müşrikleri esas alır. Çünkü onlar Allah ’ı rablik sıfatlarının birçoğunda birliyorlardı. Peki buna rağmen Allah onlara niçin müşrik demiştir? Rasulullah(sav) niçin onlara müşrik deyip onlarla savaşmıştır?

Onlar bu meseleleri kabul etmelerine rağmen şirke düşmüş oldukları bazı meseleler vardı. Evet belki onlar zikrettiğimiz Rablik sıfatlarının birçoğunda Allah ’ı birliyorlardı. Ancak Rububiyet Tevhidi ‘nin bir gereği de hüküm yetkisini Allah ’a vermektir. Rab kim ise kanun koyma, hüküm verme yetkisi de O ‘na aittir.

Mekkeli müşriklerin bu isimle isimlendirilmesinin en büyük sebeplerinden biri, onlar Allah ’ın kendilerine indirdiği kitabı kanun ve yasama kaynağı olarak almayışlarıdır.Onlar Allah ’ın kitabı yanlarında olmasına rağmen emirlerine ve yasaklarına baş kaldırarak, kendileri için farklı kanun ve yasalar tertip edip düzenleyerek küfre girmişlerdir. Rabbimiz buyuruyor ki;

“Yaratmak da emretmekte O ‘na aittir.” (A’râf / 54)

Yaratmak ve emretmek ikisi de rablik sıfatlarındandır. Ancak Rab olan yaratır ve emreder. Her kim ki onunla yaratma konusunda yarışırsa veya yaratma işini başka varlıklarında yapabileceğine inanırsa küfre girmiş olur. Aynı şekilde her kim Allah ‘ın emirlerinin yerine emirler koyarsa ve birileri de ona bu işinde yetki verirse yine küfre girer. Çünkü bu Rab edinmedir.

Rab kelimesinin hüküm koyan mânâsına geldiğinin bir diğer delili ise Tevbe Suresi 31.Ayettir. Rabbimiz buyurdu ki;

“Onlar hahamlarını rahiplerini ve birde Meryem oğlu Mesih ’i Allah ’ın dışında rabler edindiler.” (Tevbe / 31)

İmam Tirmizi ‘nin naklettiği bir olayda Adiyy bin Hatem bu ayeti duyunca Rasulullah ‘ın (s.a.v) yanına geldi.
Adiyy bin Hatem dedi ki:
-Ey Allah ’ın Rasulü bizler onları rab edinmedik ki!
Rasulullah da:
– Onlar size Allah ’ın haramlarını helal, helallerini de haram kıldıklarında siz onlara tabi olmadınız mı? Diye sordu.
Adiyy bin Hatem de:
-Evet, dedi.

Rasulullah (s.a.v):
-İşte bu sizin onları rab edinmenizdir… Diye cevap verdi.

Bunun dışında insanlar tarafından Allah ’ın yaratıcı, rızık verici, evrenin işlerini yönetici, yağmuru yağdırıcı gibi Rablik sıfatları insanlar tarafından kabul edilmiştir.

İnsanlar içinde en fazla haddini aşan kimselerin içinde ilk sırayı alanlardan biri de Firavun olmuştur. Çünkü Firavun hem Rablik hem de ilahlık iddiasında bulunmuştu. Rabbimiz onun şu sözlerini bize Kur’an’ da bildirdi:

“Firavun dedi ki: ‘Ben sizin en büyük rabbinizim.” (Nâziât / 24)

“Firavun dedi ki: ‘Ey kavmimin ileri gelenleri ben sizin için benden başka bir ilah bilmiyorum’.” (Kasas / 38)

Asrı Saadet Dergisi 2. Sayı 2024
Muhammed Ceyhan

Allah’ın rububiyette tek rab olduğuna iman
Yorum Yap
Giriş Yap

Asri Saadet Dergisi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!